Beynimdeki KARA LEKE-Yazı DİZİSİ
  KÂBUS
 

‘‘İLK KABUSUNUZDAN ASLA                                                                                UYANAMAZSINIZ’’

Onüçüncü cadde,Zafer Akın sokağında oturan Çağlayan ailesi için gün daha yeni başlıyordu.Evin reisi İsmail Bey çok geç uyanıyordu.Mütahit olan bu adam eve geç saatlerde geliyordu.Yakın bir ahbabı onu Serpil isimli bir kadınla tanıştırmış ve birbirleri ile anlaşan çift görücü usulü evlenmişlerdi.Genç adam hayatı boyunca karısıyla kavga etmediği gibi iki çocuk babasıda olmuştu.İlk çocukları olan Uğur ve ondan yedi yaş küçük Ayşe  bu evin yeni üyeleriydi.

 Uğur büyüdüğünde çevre koşulları ya da büyümenin gereği daha ağır başlı olmuştu.Yalnız onun zihninde de diğer çocuklarda olduğu gibi çeşitli rüyaları vardı.Bunların ilki yağmurlu bir gecede gördüğü ve bir an önce uyanmak istediği bir kabustu.

  Yeşillik içinde koşuştuğu anda omzuna dokunan adamı hala unutamamıştı.O yeşillik bir an için yüzülen bir havuza dönüşmüş  ve de bu havuz kanla dolmuştu.Bu havuzdan kurtulmasını sağlayacak tekşey sürüklendiğinde elini tutan adamın kolunu bırakmaması olmuştu.Böyle kötü rüyaları sadece o görmüyordu.Mahallenin hemen hemen her çocukları bir kez buna benzer rüyalar görüyorlardı.Bazılarıda böyle şeyleri öyle abartıyorlardı ki cinci hocalara başvuruyorlardı.Tabi bunun mantıklı bir açıklamasıda vardı.Doktorlar şiddet ve korkudan böyle olduğunu söylüyorlardı.

   Aynı akşam iki sokak ötede genç bir kız rüyasında gördüğü kabustan uyanamamıştı.Sabahı ailede yas vardı.Kız ölmüştü.Peki ne olmuştu da genç kız ölmüştü...

   Aradan altı yıl geçti.Uğur Çağlayan,üniversitede okuyan çalışkan bir öğrenci olmuştu.Bir gece kız arkadaşı ile uyuyan bu genç aynı rüyayı tekrar gördü.Yüzünü anımsamaya çalışıyordu.’Oydu!!’Çocukluk kabusundaki adam,yüzü hala gözükmüyordu.

  Sabahı gördüğü bu kabusu sevgilisine anlatan genç,kızın saçma bulduğu bu rüyayı,sevgilisinin yakın arkadaşınada anlattı.Böyle rüyalar ve kabuslar,Elm sokağı’nda ki insanları biraz hatırlatıyordu.Tabi doğal olarak Freddy Krouger’da...

  Uğur saçlarını toparladı.Her zaman kullandığı parfümünü ve jöleyi saçına sürdü.

  

   21 Mart 2001  Parti gecesi

 Üniversite mezunları parti vermek için bir ev  kiralamışlardı.Bu partide içki,kızlar ve hemen hemen herşey vardı.Yalnız evin şehir merkezinden uzak olması türlü bir aksilikti.Uğur yakın arkadaşı Can ve sevgilileri aynı arabayla son sürat parti verilen eve gidiyorlardı.Havanın sisli olması onlar için bir tehlike oluşturmuyordu.

  Gencin kullandığı araba bir an için durdu.Kızlar araba içindeydi.Can ve Uğur dışarıda konuşuyorlardı.Bundan sonra araba çalışmadığı için yürüyeceklerdi.Evden müzik sesi geliyordu.Eve yakın olduklarını anlayan gençler el fenerleriyle yolda yürümeye başladılar.Yol ikiye ayrılıyordu.Ses her taraftan yankılandığı için,gençler ikiye ayrılmaya karar verdiler.Kim daha önce eve varırsa telefonla haberleşeceklerdi.Bu yol onlar için çok uzun sürdü.Uğur yolda sıkıştığı için  ormanlık bölgede işini görmeye gitti.Aynı yerde duran kız arkadaşı delikanlıya seslendi.uğur’u içten içe merak eden genç kız sevdiğini aramaya başladı.Uğur geriye döndüğünde kızın elinde tuttuğu el fenerini yerde gördü.Az ileride de kızın cansız bedeni vardı.Genç,kız arkadaşının ölü vücudunu elinle kaldırdı.Biraz yürüdükten sonra kızı yere bıraktı çünkü eve varnıştı.Bu arada sis yerini yağmura bırakmıştı,sırıl sıklam olan genç,evin kesintili olan elektrik trafosuna dikkat etti.Bu elektrik sonunda sigortadan kaynaklanan yangın çıkarmıştı.Evin kapıları başta olmak üzere camlarıda kapalıydı.İçerideki arkadaşları yanarak ölmüştü.Camlar patladığında genç yere düştü ve kanlı olan camda kendini gördü.Bir kahkaha duyuldu.Bu kahkaha  onun yıllar önce ölen arkadaşı Ergin AVCI’ya aitti.

  İki ay sonra Uğur,tedavi için akıl hastahanesine kaldırıldı.Ona orada ailesi özenle bakıyor çok iyi bir şekilde ilgileniyorlardı.Uğur kafasını pencereye doğru çevirdi ve Ergin’i gördü.Bir haykırış duyuldu..

  Genç gördüğü bu kabustan uyanmıştı.Onun elini tutan adamı görmüştü.Sırılsıklam uyanan gencin elinde bir kağıt vardı.Sanki,sanki eline tutulmuş gibiydi.Şöyle bir yazı vardı.’’İlk kabusunuzu asla unutamaz ve asla bu kabustan uyanamazsınız.’’    

 

 

 

 

 
  Bugün 16 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı! Ergin AVCI 2020@COPYRIGHT  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol