28.BÖLÜM
Sabah ezanının okunmasına çok az kalmıştı.Seyfi yatmakta olan Ergin’in yanına yaklaştı.O sırada genç yatağında gördüğü kabusların etkisiyle mırıldanıyordu.Daha sonra koğuştaki herkes sonradan duyulan haykırışa uyandı.Seyfi başımdaydı.
Herkes bana şaşkın bakışlarla bakıyordu.’Ergin iyi misin?’
Ergin:
-İyi değilim Seyfi.Hem de hiç iyi değilim.
Seyfi:
-Anlatmak ister misin?
-Seyfi sonra anlatsam olur mu?Kusura bakma.
-Bir gün anlatırsın.
O sırada Ergin’in yanına Süleyman BABA geldi.
‘Evlat iyi misin?’
‘Çok kötü bir kâbus gördüm.’
O sırada Cevdet,tespihini sallayarak:
-Görürsün tabi,burada herkes bir şey görür.Ne günlere kaldık.
Ergin,yavaş adımlarla Cevdet’in yanına gitti.Aniden adamın sallamakta olduğu tespihi eline aldı diğer elini sinirli adamın gırtlağına dayadı.”Yut ulan şu boncukları!Sana yut dedim.
Koğuştan,”Ergin yapma!Bırak gitsin!Sesleri yankılanıyordu.”
Baba,Ergin’i yanına çağırdı.”Gel koçum dedi.Cevdet’e bakarak:
-Ulan çakal!Buradan sen mi sorumlusun yoksa ben mi?Ayağını denk al!Bu seni son uyarışımdır.Bizim bulunduğumuz damda herkese bir şiş düşer,sen sen ol bize bulaşma!Yoksa sana da yazık olur.
Ergin,babayla konuşmaya başladı.”Kusura bakma,kâbusun etkisinde çok fazla kalmışım.”Dedi ve sonra Süleyman Babaya gördüğü kâbusu anlatmaya başladı.”Gel Seyfi dedi.”
Eşim doğum yapıyordu.Bebeğimi göremiyorum ve sonra bir kız çıkageliyordu,ben senin kız kardeşinim deyiveriyordu ve ben kendimi bir ateş çemberinin içerisinde buluyordum.Ellerim,ayaklarım buz kesiyordu.Çok korkunçtu.
Süleyman Baba:
—Hayır olsun de,hayırlı bir rüya olsun evlat.
—Hayır olsun.
-Baba eşimi aramam gerek.Onun durumunu sormak istiyorum.
-Ne durumu evlat?
-Öylesine,merak.
Yine Babanın sayesinde evi aradım.Telefonu annem açtı.
Nesrin Hanım:
-Evladım ne oldu?
-Anne,Esra iyi mi?
-Neden sordun dedi güler bir ses tonuyla.
-Kötü bir rüya gördüm.Esra’yı merak ettim ama sizler nasılsınız?
-İyiyiz evladım.Sağlığın sıhhatin yerinde mi?
-Yerinde çok şükür.Esra nerede?
-Söylemeyecektim.Sana sürpriz olacaktı.Bu gün Aslı,yengesini doktora götürmüş.
-Eee.
-Tahlil sonuçları,onu bunu derken tam iki aylık hamile olduğunu söylemişler.
-Ne?
-Çok şaşırdın,öyle değil mi?
-Hem de çok.Şimdi kapatmam gerekiyor.Babama,Aslı’ya ve Esra’ma çok selam söyle olur mu?Dedi soğuk bir yüz ifadesiyle.Telefonu kapattıktan hemen sonra Babaya baktı.Buz kesilen yüzü,öfkeli ve sert bakışlı bir hâl aldı.”Eşim hamileymiş dedi.”
Baba:
-Sen ciddi misin?
-Şaka yapar bir yanım var mı Baba?
-Öyleyse sevin!Bu ne hâl.
-Baba,bir rüya görüyorum.Evi arıyorum ve gördüğüm rüya gerçek oluyor.
-Dur hele.Daha hiç bir şey kesin değil.Annen sana bebeğin sağlığı hakkında kötü bir şey söyledi mi?
-Hayır söylemedi.
-O zaman bu gördüğün rüyayı iyi yorumla,olur mu evladım.
-Teşekkür ederim Baba.Sende olmasan kim halimden anlayacak bana kim yardım edecek.O sırada tuvalette olan Cevdet,birileriyle telefon görüşmesi yapıyordu.”Acele etme ama kendini de kimseye harcatma!Tüm hesapları kapat!”
Cevdet telefon görüşmesinden sonra;
“Eee..Süleyman.Bu konuşma bu olayın üzerine iyi gitti.Buranın damı artık benden sorulacak!Seni,şimdi Ergin elimden nasıl kurtaracak?”
Tuvaletin kapısını kapadı.Elindeki bıçağı kazağının koluna iliştirdi.