59
Ender kendini ifade edecek kelimeleri zorlukla seçiyordu.Onu dinleyen adam kapatılan telefonu eline aldı.Son görüşmelere bakıyordu.
“Kim bu E?”
Ender korku dolu bakışlarını bırakmıştı.
“Yakında öğreneceksiniz?”
“Şu E’yi tekrar ara.Bakalım kim çıkacak?”
Aranıldığında telefon kapalıydı.Adamlar Ender’i zorla arabalarına bindirdiler.Ender içinden,Ergin’in telefonu açmadığı için Allaha şükrediyordu.
Hattın diğer ucunda ki Ergin telefonunu şarj edip aramayı deniyordu.
Adamların acele davranarak sinirlenip telefonu atmaları belki de onu yakayı ele vermemişti ama yakın arkadaşı bu kişiler tarafından sorgulanacaktı.
***
Esra:
-Bir problem mi var?
Ergin:
-Birden fazla diyebilirim.
-Telefonda ki kişi kimdi?
-Arkadaşım.
-Gel istersen.Sana bir sürprizim var.
-Nedir?
-Sen belki oğlun Kerem ile ilgilenemiyordun ama o babasına koşarak gelmeye çalışıyordu.
Ergin kapalı kapıyı açtığında çocuğu yürüyerek yanına geliyordu.
“Şuna bakar mısınız?”
“Benim oğlum büyümüşte yürümeye başlamış.Haydi aslan oğlum,yavaş yavaş yürümeye devam et.”
Aslı sevincinden alkış tutmaya başladı.O an ki mutluluğu anlatmak belki de kelimelere sığamazdı.
“Benim aslan oğlum yürüyor!”
***
Yusuf,kendine İstanbul’da bir otel ayarlamıştı.Sınavı için burada kalacaktı.Ev halkını da özlemiyor değildi.Bazen aklına takılıp gecenin bir yarısı evini arıyordu.
Annesini hep ağlatıyordu.”Döneceğim,beni merak etmeyin.Hem de sınavı kazanıp döneceğim.”
Ergin bu olanlardan habersiz yazılarına kaldığı yerden devam ediyordu.Yeni bir sayfa açıp başlangıç yapmayı çoktan göze aldım ama Esra’ya bir türlü açılamıyorum ve bu durumdan öylesine nefret ediyorum ki..Ne olacak?Başıma türlü olaylar geldi.Bir yenisi de arkadaşımı kaybetmekti.Esra’ya bir sözüm vardı ama ben bugün o sözü yerine getirmeyeceğim.Yürüdüğünü gördüğüm oğlumu belki hiç göremeyeceğim ama her şeyi yeniden değiştireceğim.
Sabaha karşı alarmın sesiyle yeni güne başladım.Gün yine aynıydı.Salona girdiğimde beni bekleyen gizemli sürprizi hatırlamak dahi istemiyordum..