62
Elleri cebinde,yüzünde birazda suçluluk ifadesi olan adam emniyet binasının içine girdi.Kendisinin bir gurup eylemciyle birlikte olup,Ergin AVCI’nın evinin önünde patlayan bombayı nasıl planladığını ve yapacakları iki ayrı planı da eksiksiz bir şekilde anlattı.Bu kişi Ender KIYICI’nın ta kendisiydi.
Doktorun,yazarı iyileştirme yöntemi Aslı’nın bir türlü aklına yatmamıştı.
O haftayı uykusuz geçirdiği bile oluyordu.Aslı:
“Yenge!Bir şey söyle,koltuğunda öylece oturma.”
“Ne söylememi istiyorsun Aslı?”
“Kuzenimi içeride adeta çürütüyorlar.Bunu görmemezlikten gelemezsin.”
“Doktor doğru olanın bu olduğunu söylemişti.Ergin’i merak etme,en yakın zamanda bizimle beraber olacak.”
Oysa ki her şey istenildiği gibi gitmiyordu.Ergin günde üç defa iğne vuruluyor ve devamlı istifra ediyordu.Yüzü hastaneye geldikten sonra iyice solmuştu,göz torbaları çoktan kararmıştı.Bir divanda battaniye ile örtülü yatıyordu.
Doktor,her zaman olduğu gibi alaycı bir tavırla yanına geliyor.Ona sorular sorup tekrar dışarı çıkıyordu.Hasta bakıcıları da dikkat etmeleri konusunda uyarı veriyordu.
Ender ifadeyi doğruladıktan sonra polisler tarafından sorguya alındı.Işık altında verdiği ifadeyle komiserleri şaşkına çeviriyordu.
Ender:
“Size de belirttiğim üzere büyük bir mağazada ve Pazar yerinde korkutucu eylemler yapılacaktı.”
Komiser:
“Bunların gerçek olduğuna dair elinde bir belge var mı?”
“Arkadaşımın gözleri önünde bir bomba patladı.Kendisinin hastanede kötü bir şekilde olduğunu öğrendim.Yetmedi mi öyleyse Ergin AVCI’yı getirin buraya onu da sorgulayın.Ben ne biliyorsam o benden daha çok şeyi ayrıntılı biliyor.”
Komiser,meslektaşlarına Ergin AVCI’yı hastaneden almalarını istedi.Onu da dinleyip Ender KIYICI hakkında tutuklama kararı vereceklerdi.
Doktor aynı gece hastaneden ayrılıp Esra AVCI’nın evine gidip eşinin durumundan bahsetmeye başladı.
Aslı doktoru beğenmemişti.Rahat görünüyordu ama koltukta oturduğunda ellerini dizlerinin üzerinden alamıyordu ve gülümsüyordu.Esra bile bu masum gülücüklere arada bir sinirleniyordu.
Esra:
“Eşimin durumu nasıl?”
Doktor:
“Şu an başından geçirdiği olayları unutmak üzere.Ben ve meslektaşlarım ellerimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.”
“Şüphem yok.”
“Ancak hasta bazen halüsinasyon görmekte ve saldırganlaşmaktadır.”
Aslı güldü.”Ne o,yoksa kuzenim şizofreni mi?”
“Tam olarak değil ama zarar verebilmesinden korkuyoruz.Bu yüzden her gün başında iki nöbetçi bekletiyoruz.Tabi bunlarda değişimli olarak yapılıyor.”
“Ya kaçmaya kalkarsa,yani hastane kolayca girilip çıkılan bir yerdir.”
“Küçük hanım dedi alaycı bir ses tonuyla.Biz her şeyi düşündük olası bir kaçma durumunda buraya geleceğini biliyoruz ve hem Esra hanımdan hem de sizden olacak bir felaketi önlemeniz konusunda sizi uyarıyoruz.Geldiğinde bizlere haber verin.”
Esra:
“Diyelim ki Ergin kaçtı.Buraya geldi bize nasıl bir kötülük yapabilir ki?”
“Bunu bana değil başlarında duran hasta bakıcılara birde sorun.Onlar sizlere ne yanıt verecekler.Ben sadece beni aramanızı istiyorum ve sizden başka da bir şey istemiyorum.”
“Pekala doktor bey.Buraya gelirse ilk sizin haberiniz olacak.”
“Teşekkür ederim.Göstermiş olduğunuz ilgiye de çok teşekkür ederim.Bu arada çayınız çok lezzetli olmuş ellerinize sağlık.”
Aslı adamın pardösüsünü tuttu.
Doktor tekrar teşekkür ederim dedi ve evden ayrıldı.
***
Polisler,Ergin’i aramak için izni çoktan çıkarmışlardı ama hastanede kötü giden bir şeyler vardı.
Polis:
“Bu hastanenin yetkili doktoruyla görüşmek istiyorum.”
Hemşire:
“Şimdi çıktı.”
“Elimizde arama izni var.Ergin AVCI’yla mutlaka görüşmemiz gerekiyor.”
“Siz burada bekleyin ben doktor beye telefon edeyim.”
“Çabuk olursanız sevinirim.”
Polisler bir yandan hastaneyi talan ederken genç hemşire de doktora ulaşmak için çaba harcıyordu.
“Beni bu saatte aramayın demedim mi?”
“Efendim burada çok sayıda polis var.Hepsi de sizin hastanız olan yazarı soruyorlar.”
“Sevk edildiğini söyle.”
“Yapamam çok kalabalıklar ve her yeri arıyorlar.”
“Tamam öyleyse ben on beş dakikaya varmadan geliyorum.”
“Peki efendim.”
Hemşire,polisleri yatıştırmak için doktorun buraya geleceğini söyledi.Memurların arama yapmasını ve hastanede ki hastaların daha da rahatsız olacağını söyledi.
Doktor,hastanesine vardığında polislerle münakaşa etmeden Ergin AVCI’nın sağlığının iyi olmadığını söylediyse de yine de ikna edemedi.Polislerin arama emri üzerine hastanın odasına gitmelerine izin verdi.Polislerin karşısında yerde yığılı olan iki hasta bakıcı vardı.Polisler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı.Doktor,amirlerine kaçtığı yönde bilgi veriyordu.
“O kaçtı.Bizim görevimiz sadece tedavi etmek sizinki ise aramak dedi.”
Daha sonra ayılmakta olan hasta bakıcıları odasına çağırdı.