BÖLÜM 45
“Gördüğüm ya bir halüsinasyon ya da ölmek üzere bir genç kızdı.”
Ergin kızı omuz üstü yatırdı.Dışarı sesleniyordu.”Yardım edin!”
Reis içeri girip kızının halini görünce hemen doktoru aradı.”Ne oldu?”
Ergin soğuk kanlıkla anlatıyordu:
-İçimden mırıldanıyordum.Kapı açıldı,kızınız bir şey söyledi ve sonra yere yığılıverdi.
Reis:
-Sen nasıl ayağa kalkabildin?
-Bilmiyorum.Aniden oldu.Bende anlamadım.
Doktor geldiğinde kız hâlâ yaşamaktaydı.Reis’e bakarak:
“Ne içmiş?”
“Bilmiyoruz.”
“Midesi yıkanması gerekiyor,arabam köşede duruyor.Geç olmadan gidelim.”
Ergin:
-Siz gidin.Ben buraya sahip çıkarım.
Telaşlı baba:
-Tamam evladım dedi sonra genç kızını kucakladı.
***
Esra,bebeğini ayağında sallıyordu.Aslı yine hep yaptığı gibi sinsice odaya girdi.
“Yenge sen bebeğimi uyutuyorsun.”
“Oradan ne yapıyor gibi görünüyorum.”
“Sana bir şey sormak istiyorum.”
“Peki sor ama beni kızdıracak bir şey olmasın.”
“Yok değil.Abidin Beyi ne zaman yemeğe çağıracaksın?”
“Evet,bende onu düşünüyorum.Bebek olmasa yarın akşama olabilirdi.”
“Özge var.O bakabilir.”
“Bakar mı dersin?”
“Çok iyi bakar.Böyle düşünceli durduğuna göre Fırat’ı arayayım.”
“Sende ne zamandan beri onun telefon numarası var.”
“Hastane günü vermişti.”
“Uygun olurlarsa söyle ama sakın ısrar etme!”
“Peki arıyorum.”
****
Reis kızını hiç bu kadar solgun görmemişti.İçinden lanet okuyordu.”Nereden geldi?”
Doktor hastaneye vardıklarında kızı acil servise aldı.Güzelce midesini yıkadıktan sonra odada dinlenmesini istedi.Kız odada dinlenirken babası da başında kızına bakıyor,kâh ağlıyor,kâh sinirden gülüyor ama kızına bunu yapan erkeği yani Ergin’i dövebilmek için kızının ayılmasını bekliyordu.
***
Aslı,Özge’yi çoktan aramıştı.Onu bebeğe bakması konusunda ikna etmiş,Fırat ile konuşmuş,yemeği dışarıda yiyeceklerini söylemişti.Bu yemeği köy halkı anlayışla karşılayamazdı.Bir bakıma Özge’de çok şaşırmıştı,hatta bizimkilerin haberi var mı diye sormuştu.
Aslı ve Esra o gece çok güzel giyinmişlerdi.Kapılarının önüne araba geldiğinde Abidin ve Fırat onları tanıyamamıştı.Abidin:
“Bu ne güzellik?”
Esra:
“Teşekkür ederim.”
Aslı:
“Nereye gidiyoruz?”
“Sürpriz.”
“Pekala,söylemeyin bakalım.”
Aslı denize bakıyordu.
“Yat mı ayarladınız?”
Fırat:
“Evet,sürpriz olacaktı ama senin gibi zeki bir kızdan daha fazla saklayamadık.”
Yat güzeldi,havada fena değildi ama onları orada bir çift izliyordu.
”Sevgilim bir dakika,bir sorun var!”
“Ne sorunu?”
“Yattakileri görüyor musun?”
“Evet,yabancı gelmiyor.”
“Ben kim olduklarını çok iyi biliyorum.”