Beynimdeki KARA LEKE-Yazı DİZİSİ
  51.Bölüm
 

                                                   51

 “Gördüğün sadece bir rüya.Kalk artık uyan!”

 Esra’nın bağırış sesine Aslı koşarak geldi.”Ne oluyor?”

 “Ergin’i gördüğümü sandım,sonra uyandım.Bu işkence ne zaman bitecek?”

 “Yakında biteceğinden emin olabilirsin.”

 Kadın yattığı yerden doğruldu.”Sen nereden biliyorsun?”

 “Araştırmasını yaptığım belgeler vardı.Tamamlamaya çalışıyorum.Yazıların örneklerini bilgisayarda karşılaştırıyorum.”

 “Bir şey bulabildin mi?”

 “Evet.Yazılar ve verilen numaralarda adreste tek bir bağlantı kurabildim.”

 “Şunu bana baştan anlatabilir misin?”

 “Elbette.”

 

 

                                     ***

 

  Doktor,Ergin’inde ikamet ettiği kulübeye operasyon düzenledi.Adamlar her bir yeri didik didik aradı.Doktor:

 “Beni bekleyin!”

 “Peki efendim.”

 Doktor,kayığın içinde sızmakta olan adama yaklaştı.”Sana sadece bir soru soracağım.Eğer cevabını alamazsam bu silahtaki mermileri yavaşça midene boşaltacağım.Şimdi Ergin AVCI nereye gitti?”

 Adam daha kafasını sallar sallamaz,silahta ki ilk mermi adamın karnına isabet etti.”Devam et.Konuş diyorum.Yazarı nereye götürdünüz?”

 “Bilmiyorum evladım.”

 Bir kurşun sesi daha duyuldu.Adamcağızın ağzında biriken kanlar akmaya başladı.

 Öteye demeye kalmadan bir kurşun sesi daha geldi.

 “Efendim,hiçbir ize rastlayamadık.”

 Doktor:

 “Yani ben yalan atıyorum.”Bir silah sesi daha duyuldu.Bu seferki kendi adamına doğrultulmuştu.

 “Efendim,izin verirseniz konuşmak istiyorum.”

 “Sende arkadaşın gibi saçmalayacaksan,hiç konuşma!”

 Elinde tuttuğu hattı doktora verdi.”Kırılmamış,sağlam bir şekilde duruyor.”

 “Laboratuara göndersinler.Kızın her aradığını bilmek istiyorum.En yakın arkadaşı bile olsa bunu öğrenmeliyim.”

 “Emredersiniz efendim.”

 

                                          ***

 

 Aslı,Esra’ya kutsal şövalyelerden,Tampliye şövalyelerine kadar uzanan bir bilgi verdi.Çağdaş yaşantımızda tek güç.Ölümleri  bile hâlâ sır olarak kalan insanlar.

 “Bunların Ergin ile ne bağlantıları olabilir?”

 “Kuzenime ulaşmaya çalışıyorlar.En azından kimin bunu yaptığını biliyoruz.”

 “Bu resimleri onlar çekmemiş,kim çekmiş ise tanrı yardımcısı olsun.”

 “Neden?”

 “Tapınak şövalyeleri,kendileri dışında başkalarının işlerine karışmasından nefret ederler.Gerektiğinde bunlar gibilerini yok ederler.”

 “Bunu ilk kez duyuyorum.”

 “Bizi her kim çektiyse korunmaya ihtiyacı olacak.”

 

                                           ***

 

  Beyaz arabanın yanında oturan iki sevgili konuşmaya devam ediyordu.”Resimleri karşılığında istediğin para,neden bugün bankaya yatırılmamış?”

  “Bilmiyorum ama onlara gereken dersleri vereceğim.”

  Telefonu eline alır almaz.Bilinmeyen bir numara aynı adamı arıyordu.Adam önce şaşırdı sonra telefonunu açtı.

 ”Sahibine itaat etmeyen köpek,vurularak ölür!”Telefonu kapanmıştı.

  Masum bakışlarla sevgilisine bakan adam yere yığılıverdi.Genç kadın daha bir şey anlamadan sevgilisine sarıldı.Elleri kanlar içinde kalmıştı.İyi bir nişancı onu uzak bir mesafeden kusursuzca öldürmüştü.

 

 Aslı yine araştırmalarını yaparken telefonu çaldı.Fırat,ortağının iyi olmadığını söylüyordu.Dikkatli olmalarını istiyordu.Aynı gece çalışmalarını yaparken bir şeyi daha iyi anlamıştı.Kendisi bu aile için elinden gelenin en iyisini yapıyordu.Yazıları bilgisayardan çıkararak çalışmasını okuyarak sürdürdü.

 Esra,bebeğini uyuturken,Ergin ile geçirdikleri güzel günleri aklına getiriyordu.Özellikle de yalnız ve özel günlerini çok özlüyordu.Bebeğine babasını getirememişti.İlk defa verdiği sözü tutamamıştı.Ona sabahı güzel bir sürpriz yapacaktı.Babasının resmini ve bantta kayıtlı seslerini getirecekti.

 Aslı,sabaha kadar uyumadığından bebeğe bakamazdı.Özge,hastada olsa bebeği bakmayı göze almıştı.Esra,sabahı evden erken ayrıldı.Şehrin çıkışındaki eski ahşap evine gidiyordu.Arkasında yine onu her zaman izlediği gibi Abidin vardı.

 

   

                                       ***

 

  Ergin,Reis ve Nalân gemiden inmişlerdi.Reis’in,hiç tanımadığı kendisi gibi eski bir gemici olan amcasının eskimiş bir kulübesine gittiler.Ergin burada fazla kalmayacaklarını söylese de Nalân’ın onunla birlikte olması çok hoşuna gidiyordu.

 Çevrede görülüp,tanınmamaları için Nalân’ı çarşıya göndermişlerdi.Aldığı keyifle zorda olsa Ergin hakkında her zaman konuştuğu arkadaşını aradı.Numaraların girilmesi,kodları devreye sokacaktı sonra sadece konuşurken isimlerini telaffuz etmeleri her şeyi kolaylaştıracaktı.

 “Biliyor musun Ergin’le tatile çıktık.”

 Telefondaki kız ise telaşlı ses ifadesiyle nerede olduklarını sordu.Ancak Nalân,sevdiği adama söz vermişti.Kimseye yerini söylemeyecekti.

 Telefondaki Ergin,sistemde daha önce kayıtlı bir koddu.Bu kod çevreyi harekete geçirdi.Aramayı başlattı ve sonuç olarak yerini tespit etti.”Çanakkale-Biga”

 Muğla’dan geri dönmüşlerdi.Çanakkale ise Tekirdağ’a pek fazla uzak değildi.

Ergin:

 “Geç kaldın?”

 Nalân:

 “Muğla’daki kız arkadaşımı aradım.Bize haber verecek.Kaldığımız yeri sordum.Bakacağını söyledi.”

 “Sen hattını kırıp atmıştın değil mi?”

 “Evet.İçinde bir çok arkadaşımın telefon numarası vardı ama olsun hâlâ hayattayız.”

 “Evet,ne gariptir ki hâlâ hayattayız.”

 

  Ergin’i arayan sistem yine yüzdelik ifadeyle çalışabilmekteydi.Yüzden seksen beş fena bir ortalama değildi ama hiç bir şeyin yarısı,tamamından iyi olamazdı.Ortalamanın yüz üzerinden yüz olmasını bekliyorlardı.Kızın konuşmasını tekrar test ettiler.Testin yapılışı,onaylanması derken akşamı bulmuştu.Doktor,hastaneden çıkmamıştı.Telefonuna gelecek mesajı bekliyordu.

Sonunda yapılan test doğru olarak algılandı.Mesajı doktora iletildi.

  Nalân:

 “Benden başka istediğiniz bir şey var mı?”

 Reis:

 “Hayırdır kızım nereye gitmeye hazırlanıyorsun?”

 “Kız arkadaşıma kulübeye bakmasını söylemiştim.Eğer orası temizse bu akşam yola çıkabiliriz.Burası beni biraz korkutuyor.”

 Ergin:

 “Gelmemi ister misin?”

 “Olabilir.”

  Kız telefon kulübesine yaklaşıyordu.Telefonunu kaldırdığında ise Marmaris’te ki doktoru,kulübenin aynasından gördü.Ergin arkada adamlarla boğuşuyordu.Kız koşarak babasının yanına vardı.O anda hem babasına hem de genç kızın altın gibi saçlarına dayalı metalimsi renkli bir silah vardı.Doktor,baba ve kızı yanına getirdi.Kafalarında silah ile Ergin’e bakıyorlardı.Doktor:

 “Şimdi çabuk düşünmelisin.Adamlarım fazla akıllı değillerdir.”

 Ergin,kafasını sağ sola oynattıktan sonra doktora sert bir yüz ifadesiyle baktı.”Bunun hesabını senden soracağım.”

 

 

                                         ***

 

 Özge,Aslı’nın uyandığını fark etmedi.”Sen bu kadar çok fazla uyur muydun?”

 “Akşamdan sabaha kadar ders çalışır gibi araştırma yaptım.Göremedim yengem nerede?”

 “Bebeğe hediye alacakmış.Şehre gitti ama birazdan gelir.”

 “Özge,sen ne diyorsun?

 “Ne oldu ki?”

  “Allah kahretsin.Abidin,hani şu geçen yemek yediğimiz adam onun peşindeydi.”

 

   Ben çıkıyorum.Telefonundan ona ulaşırım.Aslı yine apar topar evden çıktı.O da arabasına bindi.”Bekle beni yenge geliyorum.”

   Yolun sonundaki kavşakta yol çalışması yapıyorlardı.Aslı çok şaşırmıştı.Akşam burada çalışılmadığını da biliyordu.O sırada telefonu gizli bir numara tarafından arandı.Genç ve güzel kız telefonu açtı.”Her şeyi merak eden güzel prenses uyumaya hazır mısın?”

 

Telefon kapandı.Arabanın otomatik sistemle çalışıyor olması aracıda bozdu.Aslı karşısında yolu yapan adamlara bakıyordu.Araçtan indi.Yola biraz baktıktan sonra bilinmeyen bir gölge önünde belirdi.Kafasını arkasına çevirdiğinde vurulan iğneyle baygınlık geçirdi.

                

                                                 ****

 

 Aslı,yanılmamıştı.Abidin onu kolay kolay bırakmayacaktı.Esra ise her şeyden habersiz evine girdi.Tabi arkasından Abidin’de sinsice kendini gizlemeyi başardı.Esra salonun lambasını yaktığında Abidin’i görünce çok korktu.Soğuk soğuk ona bakıyordu.

“Şimdi de benim eşim olacaksın diyordu.”

Esra:

 “Senin değiştiğini zannetmiştim.Bizi niye kandırdın?”

 “Beni değiştiremezlerdi.Bu anı o kadar çok bekledim ki,seninle yatacak olma hayalini öyle çok kafamda kurdum ki.”

 “Sen psikopatsın.”

 “Birlikte olalım.Psikopat olup olmadığıma tekrar karar verirsin.”

  Esra,her seferinde zorluk çıkarıyordu.El hareketiyle genç kadını bayılttı.Oda da yalnız olduklarını düşünürken karşısında bir adam belirdi.Işığı açtığında karşısındaki adam silahı Abidin’in ensesine dayadı.

  “Ne istiyorsun?”

  ”Yolun sonuna geldik,buradan sonrası çıkmaz sokak dedi.”

 

 

 

 

 anket giriŞ : http://erginavci.tr.gg/Sende-Ankete-KATIL.htm

 

 

 
  Bugün 29 ziyaretçi (39 klik) kişi burdaydı! Ergin AVCI 2020@COPYRIGHT  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol