Beynimdeki KARA LEKE-Yazı DİZİSİ
  72.Bölüm
 

             72

 

 

 “Bir yaşlı doktorun sessizce ölümüydü kulaklarda yansıma yapmış üç başlıklı bıçak seslerinden duyulan ses ..”

 

 Karanlık havada,bir başına Monako sokaklarında yürümek insanı tedirgin ediyordu.Ergin buluşma yerine vardığında kardeşlik toplantısı başlamış ve alınan kararlarla doktorun yedi temel kurallarından ikisini ihmal etmiş olduğu saptanmıştı.

 

 “Peki ya doktor neredeydi?”

 

 Doktor öleceğini bilmiyordu.Jean Paul Marat’ın atıldığı kanalizasyona yakın bir yerde bulunmuştu.Üzerinde hiçbir belge yoktu.Başında elinde bıçağıyla bekleyen bir adam vardı.Kardeşlikten çıkarıldığı için ölümü gerçekleştirilmişti.Fransa polisi olaya yakın bir yerde arama başlatmıştı ve bir netice alamamışlardı.Ergin gözünü açtığında kendini evinde bulmuştu.

 

 O akşam kendi evlerinde çalınan telefon her şeyi değiştirecekti.Doktorun özel sekreteri polise cinayetin Ergin AVCI tarafından işlenildiğini söyledi.Bu zor durum karşısında kendini savunan yazar,olayın tek görgü tanığın sekreter olduğunu,patronunun son olarak aynı şahısla görüştüğünü söylemesine karşı,Ergin kendini bir şekilde haksız bulmuş oldu.Kafasındaki sorulara bir soru daha eklenmişti.

 ”Hastane dedi.Hastanede öldüğü söylendi.Adli tıp raporu incelenmeden beni bu şekilde sorgulayamazsınız?”

 Genç polis cebinden çıkardığı sigarayı yazara uzattı.”Hayır ben kullanmıyorum.”

 Genç Polis:

 “Evet.İncelenmedi ama bu işin içinde parmağınızın olmadığını açıklamaz.”

 

 O an bir ses duydum korktuğum başıma gelmemişti.Bir kâbustan uyanıvermiştim.

Baş ucumdaki cep telefonuyla Emin’i aradım.

 Emin:

 “Kiminle görüşüyorum?”

 “Benim Ergin.Sana bir sorum olacak?Emin,doktoru ziyarete gitmedin mi?”

 “Ne doktoru?”

 “Anla işte canım.Bir maceraya atılmıştık.”

 “Ne zaman?”

 “Benimle kafa mı buluyorsun?”

 

“Ergin sen iyi misin?”

“Evet.”

“Zaten aramadın diye sana çok kızmıştım.Şu an neredesin?”

“Nerede olacağım tabi ki evimdeyim.”

“Ergin seninle uzun zamandır görüşmüyoruz.Bana adresini verir misin?”

“Neyin adresini soruyorsun.Sen alkol mü aldın?”

“Ne alkolü?Seninle iki yıldır görüşemiyoruz.”

Telefonu kapattım.Yatağıma baktığımda yanımda Esra yoktu.Birden ayağa kalktım.Aslı’ya seslendim.O da yoktu.Kerem’e baktım.Onu da göremedim.Yoksa ben de aklımı mı kaybediyordum?

 

 Ergin hafızasını şöyle bir yokladı.Eskiyi hatırlamak istedi.Dizlerinin üstüne çöktü.

“Yok dedi.”

 Duvarda asılı olan gazete resimlerine baktı.Gazetenin ana başlığında Türkiye’nin en trajik durumu deniyordu.

 

 “Maalesef bir çok insan hayatını kaybetti.Enkaz çalışmaları devam etse de umutlar yavaşça yitirildi.”

 

 

 
  Bugün 57 ziyaretçi (74 klik) kişi burdaydı! Ergin AVCI 2020@COPYRIGHT  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol