Beynimdeki KARA LEKE-Yazı DİZİSİ
  49.Bölüm
 

                  ---  49 ---

 

 “Tabi lütfen anlatın.”

 “Ergin Beyi,bizden başka adını koyamadığımız kişi ya da kişiler takip ediyor.”

 “Nasıl?”

 “Odada gördüğünüz,eşinizin elbisesini giyen adamın kanında,Türkiye’de çok zor bulunan bir ilacı tespit ettik.İlaç dışarıdan geliyor.Kağıdın üstünde yazan bu ilacı kullanır ama ne o adamın ne de bizim gibi memur bir adamın parası yetmez bu ilaçları satın almaya.Araştırmalarımızın sonunda geldik.Gerek ben,gerek ekibim ve gerekse doktor arkadaşlarım ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarından şüpheniz olmasın.Şimdi sizi buraya çağırmamın nedenine soracak olursanız,bu kişi ya da kişiler Ergin AVCI’ya doğrudan bir müdealede bulunamayacaklarından ilk size veya akrabalarınıza dokunacaklardır.Ne kadar tehlikeli,ne kadar zarar verebileceklerini bilmiyoruz ama yakın zamanda ailenize karışacaklarından eminiz.

Kendinize çok dikkat edin.”

 

 Esra adeta beyninden vurulmuşa döndü.Ergin’i beklerken başkaları tarafından üstü açık bir tehdit almıştı.

 

 

                                            ***

 

  Ergin;Reis ve kızıyla konuşuyordu.

  “Babanı çağırman daha iyi oldu.Nalân bana yaptıkların için çok teşekkür ederim.”

  Reis:

  “Kızıma teşekkür etmek için mi beni çağırdın.”

  “Hayır.Size de bir hayat borçluyum ve bu hayatı size mutlaka bir şekilde ödeyeceğim.Ben gazeteci-yazar Ergin AVCI’yım.Eğer kendi kimliğimi biliyorsam kısa süre sonrada bize neler olabileceğini kestirebiliyorum.Bir kaza olmuştu.Onun içinden nasıl kurtulduğumu hatırlayamıyorum ama bana işkence yapan insanları çok iyi biliyorum.Vücudumda kırılan kemiğin sesini dün gibi aklımda tutuyorum.Şimdi,benim hakkımdaki düşüncelerinizi kafanızdan siliniz.Ben evliyim,üstelik daha tanışamadığım bir çocuğum bile var.Burada aylarca kaldıktan sonra sıcak bir evin hasretini bir kez daha özledim.”

  Nalân o sırada ağlamaktaydı.”Biliyorum dedi.Korktuğum başıma geldi.Seni biliyordum.Yazar olduğunu çok iyi biliyordum.Gazetelerdeki o kaza manşetini de okumuştum.”

 “Niye kendine böylesine acımasızca bir işkence çektirdin.”

 “Sadece insanları kıskandığımdan,mutluluğu kıskandığımdan böyle bir şey yaptım.”

 Reis:

 “Benimle mutlu değil miydin kızım?

 “Seninle çok mutluydum babacığım.En güzel çağlarım senin yanında geçti.Bana bakan tek adamda sendin.”

  “Peki o zaman neden başkalarının mutluluğunu kıskanarak kendi mutluluğundan oldun.”

  “Bir sevgili istedim sadece,biraz mutluluk istedim.Elimde başkasının elini istedim.Çok mu istedim baba?”

  Reis,Ergin’e baktıktan hemen sonra:

 “Kızımın mutluluğunu elbette isterim.Sen benim güler yüzlü kızımı ağlatan ilk ve son erkek olacaksın.Yaptıklarımı borçtan sayma ama yaptığımızı da sakın unutma.Hâlâ yaşıyorken git evladım.Git!Sevdiğine,sevdiğin insanların yanına git.”

 

 “Öncelikle sizden özür dilerim.Sizden yapmanızı istediğim bir şey daha var.”

 “Nedir?”

 “Buradan gitmeniz.Kazayı beni dövenler yaptırmadı.Belli ki başkaları bir şey çeviriyor.”

 Reis:

  “İşte buna gülerim delikanlı.Sen nasıl olurda bizim buradan gitmemizi söylersin.”

  “Uzatmayacağım.Evimin  ve arabamın nasıl havaya uçtuğuna tanık oldum.Beni öldürmeyi göze alan adamlar,sizleri de mutlaka öldürmeyi göze almışlardır.”

 Nalân:

 “Ne yapmamızı istiyorsun?”

 “Mümkünse gitmenizi ve gideceğiniz yeri kimseye söylememenizi istiyorum.”

 Reis tekrar güldü.

 “Bunlar deli saçmalığıdır.Ben hiçbir yere gitmiyorum.”

 “Pekala,tamam,siz değil misiniz kızınızı her türlü tehlikeden korurum diyen,değil misiniz kızımın bir tek saçına zarar veremeyeceklerini söyleyen,siz değil misiniz?”

  “İşin içinden çık bakalım.Delinin biri kuyuya ama artık kuyuda değil,denize bir taş atmış herkes onu bulmaya çalışıyor.Bir şartım var.Gideceğimiz yere sende geleceksin,sadece şu teknede sızmakta olan doktor yerimizi bilecek.”

 “Pekala,hem bende böylece sizin hayatınızı da kurtarmış olurum.Şahsi algılamayın,kişisel bir durum.Ben kimseye borçlu kalmak istemem.”

 

  Reis tekneyi kıyıya yaklaştırdığında,Nalân’da telefonuyla arkadaşınla konuşuyordu.

 

  Ergin,Nalân’a öfkeyle bakıyordu.

  Nalân bakışlara bir anlam getiremedi.O da Ergin’in ona öyle bakmasından korkmuştu.

 

   

 

 
  Bugün 43 ziyaretçi (59 klik) kişi burdaydı! Ergin AVCI 2020@COPYRIGHT  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol