BÖLÜM 46

  “Bana bir fotoğraf makinesi bulabilir misin?”

  “Bana da ne yaptığını söyleyecek misin?”

  “Bu bizim Ergin’in eşi Esra,öyle değil mi?”

  “Evet ona benziyor.”

  “Ne ona benzemesi,benim hafızam çok iyidir.Yanındaki kızda kuzeni.”

  “Para sızdırmayı mı düşünüyorsun?”

  “Bu kadar lüks bir yatta yemek yemeninde bir fiyatı olur.”

 Değişik flaş sesleri ile o akşam değişik fotoğraflarla görüntülendiler.

                                            ***

  Hastaneden ayrılan Nalân ve Reis,Ergin’inde bulunduğu evlerine gittiler.

Reis çok öfkeliydi.Ergin’in ensesine yapıştı.”Bir şey hatırlıyor musun?”

 Ergin korku dolu bakışlarıyla balıkçı adamın gözlerinin içine bakıyordu.

 “Hiç bir şey hatırlamıyorum.Neden sordunuz ki?”

 “Öylesine.”

 Öyle olmalı ki Reis’te kızının haline dayanamayıp,dışarıdan gelen adama sahip çıkacaktı.

  “Kızımı seviyor musun?”

  “O çok iyi birisine benziyor,ben hastalandığımda bir dakika bile başımdan ayrılmamış bana kendisi anlattı.”

 Yaşlı adam,Ergin’e baktıktan sonra:

 -Yapılacak bir şey kalmadı.Kızımın solmasını görmektense,evlenmesini tercih ederim dedi ve odanın kapısını kapadı.

 Doktor elindeki şarap şişesiyle kayığında uyumaktaydı.Yaşlı adam yatmakta olan doktoru aniden uyandırdı.

 “Bu adam iyileşebilir mi?”

 Doktor şişeye baktıktan sonra:

 “Kimse bilemez,zamanla düzelebilir ama eskisi gibi olamaz.Bak bana kaptan,ben niye bu haldeyim?”

 “Sen çok iyi bir adamdın ama şansın çok kötüydü.” Doktor kafasını yukarıya her zaman konuştuğu yıldızlara çevirdi.

   Doktor,hastaneden gelen anonsu duydu biraz irkildi.Acil kanamalı bir hasta var dedi ve devam etti.İlk müdealeyi yaptım ama damarlarının birini kaza sonucu kestim.Her tarafım kanlar içinde kalmıştı.Yeşil cerrah önlüğüm bile beni suçluyordu.Genç kızın yaşamına son verdin.Bu önlüğü giymeyi bile hak etmiyorsun.”

 Doktor aniden ayağa kalktı.Çok uzun zaman önce böyle bir anı yaşamıştım.Bir,iki yıl içeride bile yattım.Hizmet ettiğim insanlar beni insan öldürmekle suçladılar.Hapis önemli değildi ama onca sene giydiğin üniformaya ihanet gibi geliyordu.

  Reis,arkadaşının omzuna dokundu.”Dert etme.Ne hayatlar var.Gözünü kulübeye dikti ve o içerdekinin bile kim olduğunu bilmiyoruz.Biz ne yapıyoruz?Sadece bize iyi gelen şeyleri yapıyoruz.Bu gün bir karar aldım.Kızım içinde iyi olacak bir karar,beni dinliyor musun doktor?”

                                        ***

  Kapının zilinin çalınması ardından Esra,yerdeki mektubu aldı ve açtı.Gotik yazı biçimiyle yazılmış,sayıları mühürle vurulmuş resimlere bakıyordu.

  “Ergin’in yerini çok iyi biliyoruz.Bu resimlerin ona gitmemesini istiyorsan,parayı üstünde yazılan hesap numarasına yatır!”

  Aslı:

  -Bir sorun mu  var?

  -Çok büyük bir sorun var Aslı dedi ve resimleri masanın üstüne bıraktı.