Beynimdeki KARA LEKE-Yazı DİZİSİ
  48.Bölüm
 

                   -  -  48 - -

 

 “Biliyorum bugün çok iyi geçecek ve umuyorum bundan sonra her şey daha güzel olacak.”

 

  Genç kadın elini cebine attı.Aslı’ya bakarak “hadi kahvaltımızı birlikte yapalım.Bu gün çok güzel  ve özel bir gün.”

  Dışarıdan bir şarkı duyuldu.Arnavut kaldırımıydı,Esra yanılmamıştı şarkı hâlâ kulağında ilk gün ki  gibi çalıyordu.

  Kahvaltıyı birlikte yaparken şarkının o güzel sözlerini de aklından geçiriyordu.Bebeğine baktıktan sonra:

 -Ne olursa olsun bu gün babanı bulacağım.

 Bebek gülümsüyordu,Esra gülümsüyordu ve Aslı,o da gülümsüyordu.Onca aydan sonra ilk defa hem kendini hem de yengesini bu şekilde umutlu görüyordu.

                                        

                                                 ****

 

   Nalân kendine geldikten sonra elinde bir radyoyla Ergin’in bulunduğu odaya girdi.”Bak sana ne getirdim?”

   “Çok teşekkür ederim.Ne gereği vardı.”

   “Burası çok sessiz,biraz sessizliği bozmak istedim.”

   “Bu çok iyi oldu.”

   “Ama hangi parçaları sevdiğini söylemedin.”

   “Klasik ve pop müzik dinlerim.”

   “Hatırlıyorsun.”

   “Neyi?”

   “Kendin hakkında ki her şeyi.”

   “Bilmem aniden aklıma geldi.”

  Bir an  dünya onun için durmuştu.Nalân’ı donuk bir hâlde bırakmıştı.Kendisi radyoyu dinlerken etrafındakilere bakıyordu.Her şey ama her şey kararmış,eski halini az çok hatırlamaya başlamıştı.”Esra,hâlâ gömleğim ütülenmedi mi?”Diye sesleniyordu.

 Esra,sevdiği kadın olmalıydı,çünkü yine aynı kadınla sevişirken hafızasında kaldığı birkaç görüntü vardı.Geride bıraktığı görüntüler sadece tatsız birkaç anıydı.

  “Peki ben buraya nasıl geldim?”

  Bu sırada donuk olan her şey tekrar eski halini aldı.Nalân:

 “Bir şey mi istedin?”

 “Beni buraya kim getirdi?”

 “Babam.O çok iyi birisidir ama biraz sinirlidir.”

 “Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama sakın korkma!”

  

                                       ***

 

 Esra,evden ayrılmak üzereydi.Aslı yalnız kalamadığından Özge’yi de çağırmıştı.

Özge’nin bitkin halini Esra’da fark etti.

 “Neyin var?”

 “Birkaç gündür böyleyim.”

 “Doktora çıktın mı?”

 “Hayır çıkmadım.”

 Aslı:

 “Ben ona sıcak bir ıhlamur yaparım.Hiç bir şeyi kalmaz.”

 

 Bu sırada yoldan geçmekte olan Fırat,Aslı’ya el salladı.Esra’ya:

 -Hayrola,alelacele nereye gidiyorsunuz?

 -Ergin’i bulmaya gidiyorum.

 -Yapabileceğim bir şey var mı?

 -Yok,teşekkür ederim.

 

  En sonunda arabasına binerek şehrin merkezine gitmeyi başardı.Yakın bir yerde durdu.Arabasının yanına bir adam yaklaştı.Yavaş adımlarla pencereyi tıklattı.Bir kağıt verdi.Esra’nın suratı buz kesilmişti.Kağıtta şöyle diyordu.

 “Ergin yakın zamanda evine dönecektir.Aşağıdaki adresi ona mutlaka verin.Unutmayın.Bir hayatın başlaması bir diğerinin sonunu getirir.”

 

  Esra kağıdı okuyup arabadan inene kadar kağıdı verenler ortadan kaybolmuştu.

 Bir görevli genç kadına seslendi.

 ”Esra AVCI”

 “Lütfen beni takip edin.”

 Esra çekinerekten de olsa bir umuttur diyerek arabasından ayrıldı ve önündeki zayıf,esmer tenli,takım elbiseli adamı takip etmeye başladı.

 

 

                                       ***

 

  Abidin,lokantanın çatısını onarmaya çalışıyordu.Ortağı da aşağıda ona yardım ediyordu.”Bugün Esra’yı gördüm dedi.”

   “Ne yapalım?”

   “Ortak,yalnız Ergin’i bulmaya gittiğini söyledi.”

   “O ölmemiş miydi?”

 “Bilmiyorum.Gülerek aniden çıkıverdi.”

 “Ben eski halimden kurtulmaya çalışıyorum Fırat.Eğer geri dönerse çok kötü şeyler yapmaya başlayabilirim.İnşallah onu bulamamıştır.”

 Fırat,Abidin’in öfke  ve kin dolu bakışları altında işine devam ediyordu.Abidin elindeki çekici cama doğru sallayıverdi.”Ben gidiyorum.Akşama tekrar konuşuruz.Canım artık iş yapmak istemiyor.”

 Fırat:

 “Peki ortak.Buradaki işleri ben hallederim.”

  Sonra içinden sayıklamaya başladı.”Bu adama ne oldu?Durduk yere neden sinirlendi anlamadım.”

 

  Esra,ömründe ilk kez gördüğü daireye girdi.Önündeki adam kapıyı açıverdi.

“Amirim sizinle içeride konuşmak istiyor.”Daha sonra kapı tekrar kapatıldı.Esra içerideki odanın kapısını açtı.Karşısında ellerinde kağıtlar olan bir adam vardı.Odaya tekrar baktığında Ergin’i görmeyi çok hayal etti.Öyle olmalı ki,az bir saniyeliğine onu gözünde canlandırdı.

 

  Dairenin amiri kadının güzel ve bir o kadar masum bakışlarına bakarak;

  “İşler içinden çıkılamayacak bir hâl aldı.Şimdi anlatacaklarımı gerçekten dinlemek istiyor musunuz?”

 

 

 

 

 
  Bugün 34 ziyaretçi (46 klik) kişi burdaydı! Ergin AVCI 2020@COPYRIGHT  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol