"Final"
Yazılarına başlayan adamın duygu dolu sözleri kağıda akıyordu.”Esra’yı ne kadar gözümde büyütmüşüm.Mahkemede hiçbir şey demeden,sadece yanımdan öylece geçti ama suçsuzluğumu ispatladıklarında ben burada olamayacağım.”
Ergin,buraya geleceklerini tahmin ediyordu.Arkadaşı Onur,onu takip ettirmişti.
Mahkeme çıkışı evine vardığında bir mektup bıraktı.Ondan geriye hiç bir şey kalmadı.Sadece yarım dolu rakı bardağı ve sönmüş izmaritler vardı.
Arabasını yakın bir yerde bıraktı.Yoldan bir taksi çevirdi.Ona uzak yere götürmesini istedi.Denizi gördü.Masmaviydi.Göz alıcı bir rengi vardı.Taksicinin beklemesini isteyip biraz deniz manzarasını seyretti.Sonra yola devam etti.
***
Esra:
“Gittiğini söyledin.”
Aslı:
“Evet ama nerede?”
Onur:
“Buradan da gitmiş.”
“Nerede olabilir?”
“Nereden bileyim?”
Onun gitmesiyle yalnız kalan kadın,evine döndü.Hikayemiz bitti dedi.Ergin,Aslı ve dahası sona erdi.Sadece Beynindeki kara lekeye yenildiğini bana söylemedin.Bunu bana söylemediğin için,içime bir kor gibi alev düştü.Şimdi hayata Kerem’le devam ediyorum.İnan bana seni artık hiç aramıyorum.Aradan o kadar sene geçti ki…
Aslı evliliğinin neredeyse on beşinci yılını dolduracaktı.Ergin sağ mı yoksa ölü mü olduğunu hiç araştıramadı.Mesleğinde başarılı bir araştırmacı oldu.Yusuf son olarak memurluk sınavlarını kazandığında memurluğunun emekliliğini de aynı keyifle yaşadı.Babam sağdı annem sizlere ömür.Dedem ve anneannemin son hâllerini hatırlamak dahi istemiyorum.Emin’in açıktan okulu bitirdiğini duyduğumda çok sevindim.Şimdi bir hastanenin odasında ismi Zeynep olan kızla baş başayım.Bana kimliğimi sorduklarında onlara önceden hazırlamış olduğum kimliği uzattım.Zeynep,benim tüm bilgilerimi bilen ve bir sır gibi saklayacak olan,zeki bir kızdı.Ona baktığımda kendimde şimdide olmayan bir şey görüyordum.
“Yaşama hırsı..”
Her şeyi tekrar geri almaya çalışsaydım.Bir hikayede daha yer alırdım.Sevdiğim insanlar olmasaydı bu hikaye nasıl bir yol alırdı.Düşündü ve sonra başını ovalamaya başladı.Zeynep doktorlara seslendi.Ergin’in acı ile çırpınıp sessizce ölümünü seyretti.
Onu başka bir yerde,başka bir şehirde hayal etti.Uzaktaydı.Bir tren garında beklemekteydi.Karşısına hiç beklemediği güzel bir kız çıktı hem de aniden.Belli ki acelesi vardı.Ergin ile çarpıştıktan sonra ellerindeki dosyaları yere düşürdü.Klasik bir aşk hikayesi böyle başladı.İsmini sordu.Ela dedi.Hangi mesleği yaptığını sorduğunda,Ergin’in o kocaman gözleri Zeynep’in yüzüne işledi.Beni duyabiliyor,görebiliyor,işitebiliyor ve yaptığım şeyleri anlayabiliyor idi.