57
Karşımda bana doğru bakan kişi yıllardır görmediğim,eski kurduğumuz kulübün üyesi ve benim de çok yakın arkadaşım olan Ender KIYICI’ nın ta kendisiydi.
Hiç değişmemişti.Üzerinde yine keten pantolon ve ceketi vardı.Giydiği ayakkabı ise ne bir İtalyan ne de Amerikan markasıydı.Siyah uzun saçları bana yetmişli yıllarda yaşatılan darbe anılarını hatırlatıyordu.
Ender içeri girdikten sonra ilk gördüğü kişi Esra olmuştu.Yazarın eşini de çok iyi tanıyordu.Esra ile uzaktan bir akrabalığı da vardı.Esra şaşkındı:
-Ender.Bu sen misin?
Ender rahat hareket ediyordu.Sıkılacak bir yerde değildi.
“Evet benim.”
“Ne zamandır gözükmüyordun?”
“Seksenli yıllardan sonra bizde kendimize çeki düzen verdik.Ailemin yanında kalıyorum.İstanbul’da..”
“Seni iyi gördüm.Sormadım çay veya kahve almaz mıydın?”
“Çay olabilir.”
Ergin ve Ender o gece geç saate kadar konuştular.Taşınacakları günü gelen arkadaşı onları çok mutlu etmişti.Ender:
“Soramadım.Nereye gidiyorsunuz?”
“Şehre gitmenin tam vaktidir.Başımıza öyle çok olay geldi ki anlatamam.”
“Bizim başımızda da daha çözümünün bulunamadığı bir olay var.Hocamızı geçen gün kaybettik.”
“Ajanstan haber aldım.”
“Esra sana söylemedi mi?Seni aradım.Bu gün cenaze töreni de vardı.”
“Bilmiyordum.”
“Ergin biz bir zamanlar çok iyi kardeştik.Peki ne oldu?”
“Hâlâ öyle değil miyiz.Seni bilmem ama sen benim öz kardeşimden sonra en güvenilir kardeşimsin.”
Ender o sırada düşünceliydi.Hocasını hatırladı ve konuşmasına kaldığı yerden devam etti.
“Bak çok gizli bir kaynaktan senin emperyalistlerle iş birliği haberini aldım.Bu haberi sadece ben bilmiyorum.Kulübün tüm üyeleri senin başkaları için çalıştığını düşünüyorlar.”
“Ben uzun süredir kulüpten ayrıydım.”
“İlk sözlerimiz ne oldu?Yazar olduğun yıllardan bu yana seni hep destekledik.”
“Sağ olun da desteklemediğiniz yıllarda oldu.”
“Sen neden bahsediyorsun?”
“Bak! Seninle açık ve çok net konuşacağım.Ben kaçırıldım.Haberleri izleyerek sakın yorum yapma.Ailem beni aylardır göremedi.Madem bir kaynaktan böyle bir bilgi aldınız.Kaçırıldığımda aileme neden benim yerimi söylemediniz.Beni kaçıran insanlar belki de ülkem için çok zor olanı yapmamı isteyecekler.Bunun tahsilatını seninle konuşamam.Ailemin hayatını daha fazla tehlikeye atamam.”
“Bu olanlardan haberim yoktu.Bana kalırsa buradan giderek en iyisini yapıyorsun.İnsan hiç arayıp sormaz mıydı.Sana zamanında olduğu gibi yine yardımcı olurdum.Bir de başımızda hocamız olsaydı.”
“Kaza ile öldüğünü söylediler.Senin aklın alıyor mu?Bir kargaşa çıkıyor ardında silahlı bir kişi yanlışlıkla eski kulüp başkanını vuruyor.”
“Sen kimin yaptığını biliyor musun?”
“Sen de benim yaptığımı mı düşündün?”
“Hayır dedi titreyen bir ses tonu.Sen yapmadın!”
“Öyleyse neden buraya geldin?”
“Bize kimin öldürdüğünü söyleyebileceğini düşündüğüm için geldim.”
“Ben daha evime yeni geldim.Bu olanlar ben daha yokken planlanmıştır.”
“Şimdi söyleyeceklerimi tehdit olarak anlama.Kötü bir durumda olduğunu biliyorum.Hocayı öldürenler seninde sonunu düşünüyorlardır.Bundan sonra iki düşmanın olacak.Birisi yardım ettiğin o adını bilmediğim örgüt ya da kurum.Diğeri ise bizim zamanında kurduğumuz içinde temiz beyinlerin yetiştiği genç kulübümüz.Dikkat etmelisin.İyi ki buraya kadar gelmişim gerçekleri öğrenemeyecektim.Bir hatırlatmam daha olacak.Senin her zaman yanındayım ama kulübün içinde de muhakkak benim bu görüşümün karşıtı insanlar olacaklardır.Hocam bana bir konu da dikkat etmemi söylemişti.”
“Guruplaşmaktan mı bahsediyorsun?”
“Evet.Öyle olmalı ki çok tehlikeli dedi.”
Ergin arkadaşına çay bardağını uzattı.”Hocayı beni kaçıranlar öldürmedi.İçeride daha önce gurup kuran kişiler öldürdü.”
“Böyle bir şey olabilir mi?”
“Ben zevk için o kulübü terk etmedim.İshak Hocam bana her şeyi anlattı.Bana olacaklardan bahsetti.Yarın ki yazımda bu konu üzerindeydi.Guruplaşma ve örgüt.”
“İçlerinde bile olsam sana her türlü yardımı yapacağım.Yeter ki hocamızın katili ortaya çıksın.”
“Seni zorlamıyorum.Eğer anlaşılacak olursa senide bir hiçmiş gibi ortadan kaldırırlar.”
“Her şey bitmiş olur.”
“Evet.”
Esra içeriden sesleniyordu.
”Çayını tazelemem gerekenler var mı?”
Ergin bir bardak daha çay istedi.O sırada Esra konuşulanları dinlemiyordu.O da odasında eşinin bazı romanlarını almanca ve Fransızca tercüme ediyordu.
Aslı,Ender’i daha önce hiç görmemişti ama çıkarken kapıda karşılaşmışlardı.Kuzenine kim olduğunu sorduğunda arkadaşı cevabını almıştı.
Uzun gece onları da yormuş olacaktı ki iki sevgili çok geç yattılar.
Ergin uyumakta olduğu eşinin saçlarını okşuyordu.Ona adeta dert yanıyordu.O gün diyordu.Sen,Aslı ve çocuğumuz olmasaydı onların iğrenç tekliflerini kabul etmezdim.Beni anlayamayacaksınız.Yapacağım kötü şeylere bilmeyerek tepki göstereceksiniz ama ben her şeyi sizin için yapıyorum.En azından beni anlayacak bir sen varsın.Esra seni hâlâ çok seviyorum..
Esra başını yattığı yerin sol tarafına çevirdi.Eşinin ona anlattıklarının her kelimesini aklında tutuyordu.Bir yandan da gözlerinde biriken yaşları silmeye çalışıyordu.
***
Genç Beyinler kulübünde Ender’in de dediği gibi ayrılıklar oldu.Bunun sebebi gazeteci-yazar Ergin AVCI’ydı.Ender yağan yağmura bakıyordu.”Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diyordu.”Olanlara anlam veremeyen adam şimdi kara kara düşünüyordu.