Beynimdeki KARA LEKE-Yazı DİZİSİ
  8.Bölüm
 

                                    8.BÖLÜM

 

 

Günlüklerimi,yazılarımı tekrar karıştırmaya başladım.Hastane gününden başlıyordum.Babam karne hediyesi olarak bize atari almıştı.Gözümü açtığımda yine kaldığım yerdeydim.Annem ve babam baş ucumdaydılar.

    Hastaneye gitmeden iki hafta önce...

 Ersin bey:

 -Benim oğullarıma her şey yakışır.Atariymiş kralını aldım.

 Babamın o günkü ruh hali harikaydı.Bize iki gün içinde iki hediye birden almıştı.

Burnum kanamaya başlıyordu.Tuhaf bir duyguydu ve hayatımda ilk defa bir bisikletim oluyordu.Hem de beş vitesli..

 İlk günler Yusuf’la anlaşıyorduk sonraları biraz o bisiklete biniyor birazda bende atari oynuyordum.Gece geç saatlere kadar oyun oynamak bize de elbette ki zarar veriyordu.’Korkuyordum!’Bir akşam üstü yemeğe halam ve ailesini de çağırdık.O Aslı en son gördüğümde ufacık bir çocukken şimdi biraz daha büyümüştü.O da bizimle beraber sevilen ve beğenilen oyunlardan oynadı en azından bize eşlik etmek zorunda kalmıştı.Babam memurluğun yanında geceleri şoförlükte yapıyordu.Aynı gece televizyon karşısında oyun oynarken hiç bir şey hissetmemişim.Tek hissettiklerim o anda kafamı mermerin o soğuk taşı ve bana seslenişleri hissetmek  olmuştu.Ev adeta karışmıştı ben hiçbir şey göremez olmuştum.Tek istediğim bu gözlerimdeki ağrının geçmesini istememdi.Babam beni kucağına almıştı evet az da olsa hatırlıyorum ama gerisini getiremiyorum.Hastanedeyim ve doktorun benim için istirahat etmesini söylediğini duyar gibiyim.Sonuç olarak onca koşturmaca arasında epilepsi hastalığım çıkmıştı.Burada tedavi kısıtlı olduğundan İstanbul’a Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gitmeye başladık.Ben her satırlarımda buradan nefret ettiğimi söyle semde elimiz mahkumdu.Sonra burası,hastane çok iyiydi.Çok iyi tedavi ediyorlardı.Burada çeşitli testlerden geçtim hakikaten çok heyecan vericiydi.Bana önce EEG denilen sonrada emar olarak bildiğimiz cihaza ve teste tabi tuttular.Eve döndüğümüzde hep hayal kırıklığı yaşıyorduk çünkü hastalık kolay kolay  geçecek bir hastalık değildi.Birde buna nöbetler eklenince iş çığırından çıkıyordu.’Çocuktum!’ her şeyi değiştirmeyi göze alan ben şimdi olduğumdan çok daha güçsüzdüm.Bu benim sonum olmamalıydı yalnızca basit bir atari yüzünden ailemin üzüntü yaşamasını istemiyordum.Bu konuda bana destek olan Aslı’ya yani yeğenime borçlu olduğumu söylebilirim.Bana her ne olursa olsun desteğini üstümden esirgemedi.Acı bir hayat tecrübesi sonrası beni ilkokul sırasından orta sınıfa oradan liseye kadar okutmayı başarabilen babama ise hala saygı duyuyorum.Sıkıntılar sonrası Ergin’i de bazı karmaşık ilişkiler bekliyordu bunların ilki Suriye’ye gidecek olmasıydı.Notlarında abartısız burada neden olduğunu en ince ayrıntısına kadar yazıyordu.’Korkuyorum!Her şeyi  yeniden mahvedersem,her şeyi kaldığı yerden devam edebilirken tekrar baştan başlatabilirsem.Olanaksız!İmkansız!’her defasında içinden hep böyle geçiriyor dilini kağıda aktarıyordu.Bu yazıları ondan habersiz kimse okumuyordu.Ergin sinirli birisiydi ve özel eşyalarını karıştıranlara ayrı bir öfke duyuyordu.Suriye macerası işte yine aynı notlar için tekrar başlayacaktı,ama onu orada çok iyi bir sürpriz bekliyordu.İşte bu sürpriz gencin kalan yaşamını etkileyecek en önemli sebeplerden biri olacaktı.

 

 
  Bugün 63 ziyaretçi (85 klik) kişi burdaydı! Ergin AVCI 2020@COPYRIGHT  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol